Hisar Dergisi Kasım 1976 Sayı:155
MUSTAFA KEMAL’DEN ÖNCE VE ATATÜRK’TEN SONRA
Sonra biz gelmişiz Anadolu’ya, biz, boyuna biz’
Çok kere de,
Yalınkılınç ve kadınsız gelmişiz.
Biraz da bu yüzden, yokluğun ve karanlığın,
(- Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!)
üstüne üstüne gidişimiz.
Geçerli ve ölümsüz kılmak için adımızı dört yanda,
Su içercesine can vermişiz.
Zülfikar, ak Sancak, mehter takımı derken,
Ganimet topraklarda yeşeren:
Türkmen kilimleri, Ankara sofu ve Buldan işimiz..
Üstelik, ne güzel, Hacı Bektaş Veli’nin ağzından:
– Halk haktır! Demişiz.
Ama ipek ve fildişi devşirirken kullarımız,
(- Ticaret ayıp, faiz günah!)
Biz kale ve sınır beklemişiz.
Gün olmuş Devlete karşı, gün olmuş Devlet üzre çıkmış
Yılgın sipayimiz, miskin dervişimiz.
Ve mübarek Akdeniz güneşinde
Dirhem – dirhem
Altın sikke misali ermişiz.
Düşündünüz mü hiç: ( Mustafa Kemal’den önce
Ve Atatürk’ten sonra ), bu kaçıncı ipe un serişimiz?
(- Hür ve tok, sağlıklı ve okumuş bir Anadolu !)
Bakıyorum da yeğenim, belki sonu korkunç güzel ama,
Belalı ve de zor, zor bizim işimiz.