( Bizim Mehmet, yani Anadolu, elektriği :
-Ne idüğü belirsiz, ettiğinden bellidir,
diye tanımlamış.
Hürriyetin tanımına gelince… Varsa, tanımına
Iüzum yok. Yoksa, tanımı neye yarar!)
Güneyde horlanan – kuzeyde ırzına geçilen
Ama her yerde yirmidört ayar – her çağda kızoğlankız
Gerçi ne hava – ne su – ne aşk – ne ekmek
Ama o yoksa (insanat) –o varsa insanız
O bizim çok denenmiş ve iyi ki baş edemediğimiz
Pir Sultan Abdal huyumuz – Yunus Emre yanımız
Yine de göz alan – uzak aşiret güneşlerinden kalma
Kav – çakmaktaşı ve son çıralarımız
Geliyor – geldi diye – gelmediyse – gelir diye
Davul çalıp – mavzer boşaltıp – yoluna bayrak astığımız
Hey gidi günler hey – yiğit Mustafa Kemal’le beraber – İzmir’e kadar
Peşi sıra dağlar aştığımız
Boşuna mı – artık o var – ona gidiyoruz diye
Dönüş köprülerini bir bir kundakladığımız
Belki ben bir şey söylemedim
Ama siz benim derdimi – bal gibi anladınız