” Kuyruklu dağın odunu,,
Tarihsel saygımız tezeğe – köklü muhabbetimiz
Güneşte savrulan sinek bulutlarından belli
İster – (köy) de – gördüğüne yeğenim – ister keçi damı – taş yığını
Saymadık hiç – öküz filan yüz kadar – bilemedin yüzelli
Eskidenmiş o – 1974 yılındayız ve artık
Ne kekliklerimiz kınalı – ne turnalarımız telli
Ama — yine de – ziyan olacak diye kıdımı – gılık ve mayısın
Kırk hanenin kırkı da tetikde ve işgilli
Kar değil yağan – boğmaca — kızamık – diz boyu rezillik
Yerimiz cascavlak ve yaylacana olduğundan kelli
(Kuyruklu dağın odunu) der – zevklenirİz az buçuk
Isınmak değil – yeğenim – göz keyfi bizimkisi- teselli
Erkek kahvelerin yakışığıdır ve karı işidir tezek
Evet karı – tıpkı köy romanlarındaki gibi – yorgun ve kocaman elli
Üzülecek şimdi akvaryum (aydın)ları
Ele ayağa düşürdük biz de sözü temelli
Gül varken – güzel varken – İstanbul varken (haşa huzurdan)
Tezeğe türkü yakmanın zamanı ve yeri mi