<< Bir gün; istiklal ve Cumhuriyeti
müdafaa mecburiyetine düşersen,
vazifeye atılmak için, içinde
bulunduğun vaziyetin imkan ve
şeraitini düşünmeyeceksin.>>
20 yaşında Mustafa.
Ve biril’!ci sınıfında Harp Akademisi’nin.
Çoktan boşlamış şiiri.
Ne aşık, ne de hasta.
Ama, dalıp dalıp gidiyor bütün gün.
Kısacası: Aksi, asi ve küskün!
Merak eden koğuş arkadaşlarından biri:
– Kalk borusu keyf için mi çalıyor?
Tepende her sabah nöbetçi subayı.
Ne son sınıftasın, ne imtihan ayı.
Sevda ve parasızlık da değilse,
Sıkınlın ne birader , neyin var?
Mustafa, sıkıntısını bir bilse!
Bilmediği için de bocalıyor:
– Ne kadar geç yatsam, ne kadar yorgun olsam,
Gözlerim açık, sabahlara kadar
Dön babam dön artık ve tam
Dalacağım sırada kalk borusu çalıyor!