“Adem manaya derler
Suret ile kaş değil”
Kaygusuz Abdal
Geçmiş gün, ava çıkar oğlu Alanya Beyi’nin
Ve peşine düşer, sabah sabah,
Okladığı bir Toros geyiğinin.
Tut ki, alıcı kuş önünde dört dönen bir üveyik;
Gider gider,Elmalı’daki o doğa,
Abdal Musa Tekkesi’ne sığınır geyik.
Önü ardı kul-köpek, ağzı salt buyruk dolu,
Vurduğu geyiği ister Dervişlerden Beyoğlu.
”- Geyik mi? Ne geyiği? Tekkeye mi girmiş?”
Laf uzar , Abdal Musa’lık olur sonunda iş.
Çekip çıkararak böğrüne saplanan çentikli oku:
”-iyi bak, oğul!” der, yaralı Pir, ”iyi bak,
Savurduğun ok bu mu?”
Tutunduğumuz diri bir daldır
O gün, bu gün (Beyoğlu), kan köpüklü
Baba ishak selinde.
Avcı da artık yol eri, Kaygusuz Abdal’dır!