Paragöz Kadı, insafsız Kadı, rüşvetçi Kadı;
Diye hırsıza çıkmıştı Konya Kadısı’nın adı.
Bir sabah, minderinde ( örümceksi) uyuklarken,
Kadı ‘nın huzuruna çıkan
Nasreddin, işgilli, çekingen ve korkak,
Getirdiği bal çömleğini
Kadı ‘nın yanı başına bırakarak
Ve de tekleyerek anlatmağa başladı:
– Şey, Kadı Hazretleri, kulunuz, yani ben,
Filan gün,falan yerde,falan filan feşmekan..
Ama, aklı bal çömleğindeydi, dinlemiyordu ki
Nasreddin Molla ‘yı Kadı!
Bir ara, çömleğin kapağını şöyle bir araladı:
– Ooo!! Altın gibi bal, oğul balı hem de!
Hemencecik imzalayıp ilamı verdi Nasreddin ‘ e
Çömleği de evine yolladı
Kadı.
Öğleyin, sofraya oturduğu zaman,
Daha fazla dayanamadı ,
Karısına: – Hanım, dedi, nerede sabahki çömlek?
Biraz bal istedi canım!
Ve bal çömleğine kaşığını daldırınca,
Bal çömleğinden kaşığını kaldırınca..
Gördü kapkara balçığı ve oyunu anladı
Kadı:
– Dur , ulan aman!
Ulan, bana bu… Bu bana yapılır mı ulan köpek!
Tez mübaşiri çağırın!
Mübaşir, Nasreddin Molla’yı arayıp bulmuş:
– Sabah ki ilamda bir yanlışlık olmuş ,
Kadı Efendi, bir iş-miş çıkarır sonra başına yarın,
Versin de hemen düzelteyim, diyor.
Nasreddin gülmüş: – Ne olmuş! İlamdaki yanlışlık da neymiş?
Bak, dersin ki, Kadı Efendi’ye,
Ellerinden öpüyor Molla ve de selam ediyor diye,
İlamda değilmiş bozukluk, dersin, bal çömleğindeymiş! .,