Sıcak bir garajdır aklımdan geçen.
– Ne çamuru var, ne de gürültüsü.
Ben hem yol, hem insan kahrını çeken
Ben Çınçın belediye otobüsü!
Yıldırım Beyazıt, Et – Balık, Gima,
İhsan Sungu Okulunu takiben
– Kırık dökük bir dolmuşa rakiben
Camiyi de geç ve dön Çinçına.
Şoförürm, biletçim ve ben, üç nüfus,
Aynı saatlerde işte bu yolu
– Tıklım tıklım, ağzıma kadar dolu –
Her Allahın günü teper dururuz.
Biletçimin yakasına taktığı
Çiçekten anlarım ki bahar gelmiş!
Şoförümün gizli gizli baktığı
Aynamdaki kadın sahi güzelmiş !
Şu bohçalı taze hamama gider ,
Emzikli hanım Şan Sinemasına.
Bilemem, o genç kız neden bahseder
Burnuna sokulan nişanlısına.
Talebeler yol boyunca gülüşür..
Bir adam ters giden banka işini,
Memur karısının siparişini
Kirli camlarıma dalar düşünür.
Rahat bir garajdır aklımdan geçen.
Benim işim iş değil ömür törpüsü.
Ben hergün biraz daha yıpranıp göçen
Ben Çınçın belediye otobüsü!