Yine aynı Alaman, o bildik, o inatçı Alaman
Yıl (1543) ve aylardan Nisan
Dek durmazsa kefere imparator, durur mu Sultan Süleyman Han
Durmadı nitekim, sefer yolunu seçti
Ve bir bahar günü, Edirne yollarından
Edirne yollarından, (Bre dilber aman)
Önce su yüklü saka birlikleri geçti
Sonra, 2400 katır ve 300 erli 7 bölük
Padişahın hazinesini ve eşyalarını taşıyan
Sonra, 900 kişilik Hassa Süvari Taburu
(100 sıraydı bu tabur ve her sırada 9 atlı gidiyordu)
Sonra, silah ve cephane vesair yük
(900 saf halinde 5400 deve, her safta 6 hayvan)
Bu hecinsuvar Ievazım Iivasını
(Dağıtarak Edirne’nin tozlu havasını)
1000 cebeci, 500 Iağımcı ve 400 arabacı takip ediyordu
Sonra, Anadolu’dan gelmiş çekirdek ordu
Timarların yüz akı sipah erleri
Sonra, 3 tuğlu 4 vezir, 2 tuğlu beylerbeyleri
Nişancı, Başdefterdar ve onların arkasından
Vezirlerin kurmay ve emir subayları
Sonra, saray birlikleri, Hünkar’ın hizmetine bakan
Sonra, 300 çavuş ve kapıcıbaşı, padişah yaverleri
Ve derken, 12000 kişilik seçkin tümen. . . bayrakları
Yeşil, kırmızı, sarı
Gittiği yerden ses getiren Yeniçeri Ortaları
Sonra, önü sıra 7 tuğ, 7 sırmalı sancak giden
Mehteran-ı Hakaani. . 200 kişi, ikili kolda
(İki adımda bir durup yine iki adım ileri)
4 köscü, Hindistan fillerine yüklenmiş kösleri
Aşkıle-şevkiye dövüp duruyordu
Has dur! emriyle yer gök has duruyordu
Ve zilzenler, boruzenler ve nakkarezenler
Cengi harbi usulünde ve Bayati makamında
Bir savaş peşrevi üfleyip vuruyordu
Sonra, Mabeyin Müşiri Çavuşbaşı ve bir başka uç
Kavuklarında tavus tüyünden yanar-döner sorguç
Ayaklarında, camız gönü, hafif, sarı çizmeler
Ne Hünkar’a dönmemek için arkalarını, oku sol elle çektiklerinden
Kendilerine Solak denmiş 400 er
Sonra, kumaşlar ağır, kılıçlar mücevherli, ve eğerler murassa
150 ağırlama subayı ve Yaveri Hassa
Ve birden, 35 i sağda, 35 i solda
70 peyk, 70 ayağına çabuk insan
Ve aralarında, Allah’ln izniyle: (Akdeniz’in ve Karadeniz’in
Rumeli’nin ve Anadolu’nun, Karaman ve Rum’un
Dulkadriye İli’nin, Diyarbakır ve Azerbeycan’ın
Acem’in ve Şam’ın
Haleb’in ve Mısır’ın, Kudüs, Mekke ve Medine’nin
Bütün arap diyarının ve Yemen’in
Ve daha nice memleketlerin Padişah ve Sultanı
Halifei Ruyi Zemin
Ve (EI Muzaffer Daima)
Sultan Beyazıd Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman
Peşi sıra musahibleri ve hatırlı ulema
Üç ayağı sekili ve alnı akıtmalı
Koşumları inci , zümrüt, pırlanta kakmalı
Görülmemiş güzellikte al bir aygıra binmiş
(Ama, solaklarından ve çavuşlarından daha sade giyinmiş
Sadece, zümrütlü bir Tunus hançeri belinde)
“-Sen böyle süslü giyinirsen, ne giysin anan!”
Diye çıkışmıştı çünkü şehzadeliğinde
Cennetmekan babası Yavuz Sultan Selim Han.
Sonra , üzengi , ağaları ve binler er
Humbaracılar , yörük ve müsellemler ve cebeciler
Canbazlar , cerahorlar , tatar akıncılar , deliler
Topçular, azaplar, beşliler ve gönüllüler
Bitmek tükenmek bilmeyen saflar halinde
(Bakımlı, umutlu, hevesli ve zinde)
Bütün gün Edirne halkının önünden
Meriç misali akıp gitti
Sonra, yaz geldi, vakit yetti
Ve Cihan Padişahı Sultan Süleyman Han
Varıp diyarı küfre.. (Bre dilber aman)
Yüzbin tüfek ve pala, ok ve yay ve mızrak
Sayısız (rum ateşi) ve 315 ağır top karadan
Ve ince donanma, Tuna yönünden
Estargon Kal’asını. . (SU başı durak)
Altın tastan karlı şerbet içercesine fethetti