Sularda ne bir sis, ne bir kırışık
Ve ne de eriyen bir uğultu var.
Damlıyor çamlardan serin bir ışık,
Yelkenler dolusu mavi şarkılar.
Egenin çiçeği ve gülüşüdür,
Sedef avuçlardan dökülen köpük.
Sahil çocuğunun ılık düşüdür ,
Nur içinde yüzen altmışaltı bük.
Bakışın yunduğu gölgesiz bir su,
Adacıklar birer ıslak yeşil dal.
Meltemin nefesi, ardıç kokusu
Ve derin bir hazla titreyen kumsal.
Gömülmüş sanki bir renk rüyasına,
Masal olmuş eski mermer saraylar .
Sarı ay benziyor buğu tasına,
Ve bir çocuk kadar tasasız çaylar.
Martı kanatları gibi ağarmış,
Emerek her gece mehtabı taşlar . .
Halikarnas adlı bir inci varmış,
Uzak iklimlerden getirmiş kuşlar ..