”Ülkeli budun idim, şimdi ilim hani
Kaganlı budun idim, kaganım hani”
(Orhon Yazıtlan)
Ozansı yakınmasıyla, saygı değer adı,
(Zengin,gönlü yüce anlamında),
(Giysisi Yağlı), Ihtiyar Kurt
Bilge Tonyukuk’un,
(Yenik çıkınca, sinsi, kalleş Çinlilerle
Yaptığı bilmemkaçıncı savaştan):
"- Kanı su gibi akmış, dağ
Gibi yığılmış kemikleri!”
"- Beylik erkek evladı kul olmuş,
Cariye olmuş hanımlık kız evladı!”
“-Ölmüş, yok olmuş Türk Budun!”
“Beş güneş birden battı gökyüzünde,
Üç ay birden doğdu, sapsarı!
Kut ve bereketi kesildi Gök- Türkler’in!"
Bu sözler de, Fağfur-i Çin,
Tapkaç lmparatoru’nun.
Kızıl bir sis bürüyünce otlakları,
(Yanında İlbilge Hatun),
17 , evet, tastamam 17 erle
Soluğu dağlarda almış
Türk-Aşına soyundan
Türeyegelen Kutluğ İlteriş Han!
Gerçi yine az, ama kurt gibi zinde,
70 kadarmış er sayısı,
Bozkıra indiğinde
Göğsü kaba dağlardan..
700 olunca da, ormanda, taşta kalmış,
(Devletsiz ve Hakan’sız), cariye ve kul olmuş,
(içte aşsız, dışta donsuz), yabız yabalak
Türk, Töles ve Tartuş
(Oğuz) boylarını topluyarak
İl tutmuş kutsal Ötüken’i..
”Bir yere ak otağı kurdurmuş, Bir yere kızıl otağı..
Kara otağı kurdurmuş bir yere..
Attan aygır, deveden buğra,
Koyundan koç kırdırmış.."
Ve (eski yaşamının bittiği
Doğduğu anlamında yeniden),
Bir ipekli kumaşla kendini kaybedinceye
Kadar sıkılarak boğazı ve bir keçeye
Oturtulup güneş eksenine göre
Dokuz kere
Döndürüldükten sonra
Çevresinde gök kubbeli otağın,
Kagan olmuş sil baştan..
" Ala sabah, sapa yere
Dikilende büyük ak otağlı.
Şahbaz atlı tavla tavla çekilen!"
Bakalım ne demiş,
(Et ve yarat) ı, yani örgütlenmeyi bilen,
Sağında Şatapıt Beyler, solunda Tarkanlar
Ve komutanları..
Sarı Irmak ve Şantung Ovası’ndan
Batıdaki Demir Kapı’ya, Kırgız Ülkesi’ne kadar..
Söküp atarak, mızrak işlemez çamuru, karı,
Yirmibeş kez sefer eden, onüç kez savaşan
(Tanrı gibi ve Tanrı’dan olmuş)
Kutluğ İlteriş oğlu Türk Bilge Han,
Yeğeni Yolluğ Tegin’in ağzından:
"-Gece uyumadım, gündüz oturmadım
Adı sanı yok olmasın diye
Türk Budun’un!
Kardeşim Gül Tekin ve iki Şad’la birlikte
Öle yite
Çabaladım, çalıştım ve kazandım.
Bana da Devlet verdi,
Hakan babamla Umay misaıi annem Hatun’u
Yücelten Tanrı!
Yaya, aç çıplak geri geldi
Dört yana dağılan budun!
Savaşıp durdum doyurmak için!
Sarı altını, ak gümüşü, gök sincabı, has atları
Ve kara samuru kazanıverdim Türk Budun’uma!
Bölmedim suyla ateş gibi ikiye!
Çıplakken donlu kıldım,
Bay kıldım yoksun budunu!”