<<Okuldaki tabldot : Kuru fasulye,
pilav ve üzüm hoşafıydı.>>
Kılıç AU 2 Eylül 1919
Berbattı Erzurum günleri, zor günlerdi.
Benzin paraları yoktu, Sivas’a gitmek için.
Bir emekli binbaşıdan 900 lira ödünç alarak
Ve 100 lira da aralarında toplayarak
Erzurum’dan ayrıldıkları sabah,
Beş kişiydiler topu topu, Heyeti Temsiliyye’den.
Diğerleri gelmemişler , gelememişlerdi.
Yolun yarı yerinde,
Erzincan Boğazı’na geldiklerinde,
Otomobilleri durduran jandarmalar:
– Eşkiya tarafından tutulmuş, tehlike var ,
Boğazı geçemezsiniz, demişlerdi.
Ama asıl tehlike, kuvvet gelene kadar
Erzincan’da yatarak Gününde Sivas’a varamamaktı.
Çift mitralyözlü bir otomobili öne katarak
Mustafa Kemal yürümek kararını verdi.
Eşkıya ile karşılaşırlarsa,
Hepsi arabalarından atlayıp çarpışacaklardı.
Vurulanla ölenle uğraşılmayacak,
Sağ kalanlar engeli aşacaklardı.
Ama- hiçbir şey olmayacak
Ve 2 Eylül akşamı gireceklerdi Sivas’a.
Yolara dökülmüştü Sivas’lılar, salkım saçak.
Şehirde ne kadar fayton ve yaylı araba varsa
O günün şerefine tutulmuştu.
Bütün sıkıntılar ertelenmiş, Sanki unutulmuştu.
Kalabalık arasında Rasim Bey’i görünce,
Beraber yola çıkmaktan korkan bu gence:
– Ölmek olabilir gençler için vatan işlerinde,
Demişti, Mustafa Kemal, ama korkmak,
Asla!