<<Güneş ufuktan şimdi doğar.
Yürüyelim arkadaşlar!>>
(23 Temmuz 1919)
Reçinesi sızmış, budak yerleri delik,
Herbiri ikiye yirmi santimetrelik
Taze çam kerestesinden alelacele çakılmış,
Bir başkan, iki katip kürsüsü
Ve öğrenci sıraları, kapak tahtalarından.
Ne perde, ne resim, ne de bayrak takılmış,
Duvar ve pencereler çıplak.
Halı ve seccadeler o günlerin tek süsü.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli
İşte bu orta halli salonda atılacak.
Ve toplantıya: 1 komutan, 1 eski bakan,
17 çiftçi ve tüccar , 4 gazeteci, 6 öğretmen,
1 hekim, 4 mühendis, 6 sarıklı hoca,
4 emekli memur ve 5 emekli subay
Olmak üzere, beş ilden
(Çünkü ancak beş il delege göndermişti)
Cem’an 54 kişi katılacak.
-İttihatçıların başkanlığını istemiyoruz!
İn aşağı!
-İttihatçı başkan da istemiyoruz!
O gündür tarihteki en uzun 23 Temmuz.
Ama sonunda sağduyu kararını vermişti.
Başkan, ne Karabekir Paşa, ne Rauf Orbay;
Paşalık üniformasından sıyrılan
Ve istanbul’un azlettiği Erzurum valisinden
Peşin para, bir takım redingot satın alan,
İğreti tarafından bir de fes bulan
Mustafa Kemal Başkan olacak!
Erzurum, yürünecek yolu göstermişti:
<<Milli kuvvetleri amil ve Milli iradeyi hakim kılmak esastır.>>
– Ben milletle kumar oynamam!
Herşey olmasa bile kurtuluş için, çok şey tamam.
Sömürge devri artık sona ermiştir!