(1919 Haziran)
Karşılayıcı çıkanlarla birlikte,
Ilıca’da oturup yorgunluk kahvesi içen
Mustafa Kemal Paşa, uzaktan, yolun öte geçesinden
Hatırlı kimseler olduklarını seçen
Ve yaklaşıp selam veren ihtiyara sordu :
(Mezararka’lı Mevlut Ağa,
Peşinde bir tutam yorgun insan,
Göçmen olarak gittikleri Çukurova’dan
O gün, Erzurum’a, Köyüne dönüyordu.)
– Ne var, ne çok
Ağa, böyle nereden geliyorsunuz?
– Çukurova’dan Paşam!
– Ne O, dar mı geldi size oralar?
– Gelir mi, Çukurova geçimi padişahta yok!
Mübarek yer Çukurova, yaşanacak yer.
Allah millete zeval vermesin,
Çayır verdiler bize orda, sulu tarla verdiler.
Uşakların da, neme lazım, maşallahı var .
Yalnız son günlerde işittim ki:
(istanbul’daki ırzı kırıklar),
Ermenilere vereceklermiş bizim Erzurum’u temelli.
Geldim ki, Göreyim bu namertler ,
Kimin malını kime ve nasıl veriyorlar!