HEYBE

Cami, medrese ve cer. Ama iş, işti!

Ve işte o günde, Hoca,

Yorgun argın ve keyifsiz

Akşehir köylerinden birine inmişti .

Ve hele, nakışlı Antep kiliminden heybesini

Kaşla göz arasında çaldırınca

Temelli küplere binmişti.

Yükselttikçe yükseltiyordu artık sesini:

– Hem ayıp, hem günah. Ne biçim insansınız siz?

Kim alır, nasıl şey bu, hırsız kim?

Tez bulunsun, yoksa ben yapacağımı bilirim!

Köylü telaşa kapıldı enikonu.

Korkudan birbirlerine girdiler .

V e geç vakit heybeyi bulup getirdiler .

Ama sormaktan da kendilerini alamadılar :

– Gerçi, geldi geçti ve de tatlıya bağlandı sonu!

Ne yapacaktın sahi Hoca, bulunmasaydı heyben?

– Ne mi yapacaktım?

Hiç! Evde ıskarta bir çuval var ,

İşte uydurup , kaydırıp heybe yapacaktım onu ben!

KEYİF
KIRLANGIÇ YAVRUSU

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir