Birlik olmuş çocukları köyün:
– Oyun etti namussuz bize yine dün!
Gelin biz de onu
(Nasreddin’i yani, Abdullah Hoca’nın oğlunu)
Ya, bir güzel pataklayalım,
Ya da, ağaca çıkarıp papuçlarını saklayalım!
Ve: – Şu ağaca çıkarsın, çıkamazsın, diyerek,
İşletmişler Nasreddin’i, sözüm ona;
Nasreddin: – Neden çıkamaz mışım, çıkarım ve de çıkmam gerek
Diye diye ayaklarını soymuş . . .
(Şimdi siz:
– Bu Nasreddin de pek toymuş! ,
Yemi hemencecik yedi, yuttu, diyeceksiniz.
Olsun, deyin, deyin ama,
Sonunu da dinleyin! )
Evet, ayaklarını soymuş
Ve papuçlarını koynuna sokarak
Fırlayınca ağaca şaşırmış çocuklar :
– Neden soktun papuçlarını koynuna?
Ağaçta papuca ne gerek var?
Bizimki tepelerinden bakarak:
– Ne bilirsiniz arkadaşlar ,
Hazır yanında bulunsun, belli olmaz, der ,
Bakarsm ağaçtan öteye de yol gider!