” Aşk gelicek cümle eksikler biter ”
Yunus Emre (M.S.1241-1321)
Alçacık gönlünü çaresiz halka
Diriliğe, düzene, arı sevgiye
İnsancıl kaygılara, yücelten acıya
Anadolu yüreğinin tükenmezliğiyle
Adayan Yunus
Kavruktur , çıplaktır , tohumsuzdur
Aç kalır rahmet düşmeyince
Ham ahlata, yoz aluca fit olur
Yunus gelir akla: -Garip, deyince
Koca Türkmen, kocaman Yunus
(Geçmedin namert köprüsünden
Götürse de su seni)
Odunun bile eğrisini
Hacı Bektaş Kapısı’ndan
Sokmayan Yunus
Dostla kurban, aşkla zengin, sabırla ulu
Vücutla derviş, düşünceyle kahraman
Yunus’tur, varsa bilen, aşkın ne olduğunu
Paraya, zorbaya, bin türlü belaya
Karşı koyan Yunus
Gerçek aşk, çıkarsız dostluk
Dünya ahret kardeşlik
Yüzün suyu hürmetine
Dayandınya yediyüz yıl yiğitçe, yine,
Dayan Yunus ,
Düğüne, bayram gider gibi sanki dün
Toprağa karıştın, çürüdün
Bu cennet, bu beş para elmez dünyanın
Üstünü, üstüne yürüdün
Tapduk Emre’ydi hocan Yunus
Bütün kinlerin, ayrılıkların ötesinde
Gönüllerde yer kapabiliyor musun
Hür düşünceden şiir yapabiiiyor musun
(Dosl olsun da isterse karıncadan olsun)
Yalan, gerisi yalan Yunus
Baba ilyas’ın dört erkek evladı vardı. Bunlar: Tuğracı Şemsüddin Mahmut, Muiziddin Ali, Ziyaüddin Mesud ve Muhlisüddin Musa idi. Ki bunlara, halk arasında (Çar Erkan) denir.
İşte Ahiliğin ahlaki kurallarını, (Garipname) ile şiire döküp edebiyatımıza kazandıran (AşıkPaşa), Muhlis Musa’nın oğlu, yani Baba ilyas’ın torunudur: Alaaddin Ali. (M.S. 1272-1333). (8). Aşık Paşa’nın, Türklerin saygınlığını, Türkçe’nin inceIiğini belirten şu dizeleri ünlüdür:
”Türk diline kimseler bakmaz idi
Türklere hergiz gönül akmaz idi
Türk dahi bilmez idi bu dilleri
İnce yollu ol ulu menzilleri”.
O’nu da anarak Ahiliğe (Yol Töresi)’yle yaklaşmağa çalışacağım.