M.Nüzhet Erman

Neylesin, evinde olmayınca? Çamaşır günü, karısına Hoca, Kapı kapı dolaşır , bir kazan arar . Ve elin bakır kazanı o gün Bir işlerine yarar! Geri verirken aldığı yere , Kazanın içinde...

Köşe başındaki fırıncıya Sorar bir gün, merak bu ya: – Senin mi efendi ağa, Bütün bu ekmekler? Laz fırıncı: – Kimin olacak ya? Elbette benim! der . – Yahu, insan doya...

Biri, damdan düşer gibi sordu: – Kuzum! Sen hiç aşık oldun mu? Bozuntuya vermedi Hoca: – şık olmak dediğiniz oysa eğer, Bir kez oluyordum, Onda da Üstümüze geldiler!

Kötü kötü esmiş , yağmış , savurmuş . Anadolu ‘yu kaplayan bir kara su, Bir çekirge sürüsüymüş Moğol Ordusu! Akşehir’in kısmetine de, bu amansız kasırgadan Bir Moğol şehzadesi vurmuş. Koskoca çadırını,...

Sıkı sıkıya kapısmı kilitliyormuş . Birisi sormuş : – Neden korkuyorsun? Her halde hırsızdan? – Hayır, demiş Hoca arsızdan!

– Şey Hocam! Bi zahmet! Ne zaman kopar dersin, Şu, her Allah’ın günü lafı edilen kıyamet? – Hangisi? Küçük mü, büyük mü? Zira, evdeki karı ölürse, küçük, (Ama Allah gecinden versin)...

Bir ara, Hoca ‘nın evini soymuşlar , Tam takır, kuru bakır koymuşlar. Ve mahalleli, sabah sabah, toplanmış başına garibin Sözde gönlünü alıyor! – Şunu şöyle yapmalıydın, yapsaydın! – Bunu böyle yapmalıydın,...

Hoca, öğle vakti seslenir hanımına: – Hanım! Sofra hazır mı? Bak Kimleri getirdim sana! Karısı, O’nu bir kenara çeker Ve: – Yahu, Hoca, der, Sen de biliyorsun ki, evde ne od,...

Bir gün, hoş beş arasında biri, Karısmm adını sorunca, – Bilmiyorum! der , Efendi Hazretleri . Deyince de adam üsteler : – Ne kadar oldu evleneli? Kaç yıldır evinde bu kadın...

Doluydu mescid ve Hoca Nasreddin, Kürsüye çıkmıştı vaaz için. – Ey inanan ve iman edenler! Size ne Anlatacağım biliyor musunuz? Mescid: – Hayır! diye uğuldayınca, – Niye toplandınız öyleyse ? Diyerek...