HALİKARNAS ADLI BİR İNCİ VARMIŞ

Sularda ne bir sis, ne bir kırışık

Ve ne de eriyen bir uğultu var.

Damlıyor çamlardan serin bir ışık,

Yelkenler dolusu mavi şarkılar.

Egenin çiçeği ve gülüşüdür,

Sedef avuçlardan dökülen köpük.

Sahil çocuğunun ılık düşüdür ,

Nur içinde yüzen altmışaltı bük.

Bakışın yunduğu gölgesiz bir su,

Adacıklar birer ıslak yeşil dal.

Meltemin nefesi, ardıç kokusu

Ve derin bir hazla titreyen kumsal.

Gömülmüş sanki bir renk rüyasına,

Masal olmuş eski mermer saraylar .

Sarı ay benziyor buğu tasına,

Ve bir çocuk kadar tasasız çaylar.

Martı kanatları gibi ağarmış,

Emerek her gece mehtabı taşlar . .

Halikarnas adlı bir inci varmış,

Uzak iklimlerden getirmiş kuşlar ..

YAPRAK SARI, SALKIM SARI, DAL SARI

Yeşil güller yaprak yaprak dökülür,

Bir düşün gözlerde çatlar kabuğu.

Dinmiyen bir ışık yağmurundan gür,

Salkım kokusunu emziren buğu.

Çocuklaşan güneş bir renk oynunda,

Bakışı bulutsuz, nefesi ılık.

Tozlu asmaların serin koynunda,

Salkım salkım oğul vermiş aydınlık.

Renkli sisi yine gözlerde erir,

Gözlerde başlayan eşsiz masalın.

Ucunda titrek su damarları,

Bir yağmur sonrasına eğilen dalın.

Yaprak sarı, salkım sarı, dal sarı,

Birer altın kovan sanki asmalar .

Kütükten kütüğe üzüm kuşları

Gibi seken üç etekli yosmalar.

Yükselen bir şarkı, tasasız ve hür,

İri avuçlardan Allaha doğru.

Yeşil günler yaprak yaprak dökülür,

Bir düşün gözlerde çatlar kabuğu..

YARLA BENİM YEŞİL AÇTI ARAMI

Ufkumda dalların renkli bayramı,

Sardım yapraklarla gönül yaramı,

Yarla benim yeşil açtı aramı,

O incecik yaprak eli elimde,

Adı türkü, rengi masal dilimde.

Yeşil olduğundan güzel bu dünya

Ve bahar, yeşil o üç aylık rüya;

Yeşil bir türbede uyur evliya,

Güneşe yönelen bir dua yeşil,

Beşik, mezar.. her iki dünya yeşil.

Emzirir yağmurla yeşili toprak,

Salkım salkım nurla yeşili toprak,

Konuşur baharda bu dili toprak,

Yedi iklimi de gezdim yeşilde,

O ilahi Sırrı sezdim yeşil’de.

Astım başucuma yeşil bir halı,

Üzerinde elma dalı, gül dalı,

Çizmişler cennette geçen masalı,

Eğilmiş dallar bir serin sevince,

Yeşil gurbet kokan yol ince ince.

Ak bulut, yeşil dal, gök düşüm benim,

Sarı yaprak garip bir eşim benim,

Ey çini bakışlı hür kuşum benim,

Her yaprak bir mektup, bir selam sana,

Güz gelmeden gel dön yeşil yuvana.

AK NERGİSİN EŞİ

Gönlümde bir emel yeşerdi yine,

Yaylanın güneşi Türkmen güzeli

Bir ışık uzanmış sanki eline,

Ak nergisin eşi Türkmen güzeli.

Biraz önce Sağmış sarı ineği,

Kekik kokan sütle dolmuş çanağı,

Fecir kadar taze, pembe yanağı,

Güzellerin başı Türkmen güzeli.

Isınır koynunda yayla yelleri,

Karanlık zülfünün uçar telleri,

Kınalı güvercin gibi elleri,

Çobanların düşü Türkmen güzeli.

Baharı taşıyan bahçe eteği,

Yıldızlı bakışlı bir bal peteği,

Çayların köpüğü, taze çiçeği,

Salınan kamışı Türkmen güzeli.

Kıvrak yapısı var onda ceylanın,

Dağları dumanlı, kar1ı yaylanın,

Aydınlık pınar1ı, yarlı yaylanın

Kokulu yemişi Türkmen güzeli..

YAPRAKTAN BİR GEMİ

Yelkenleri köpürten uykuların

Altın seherinde uçar bulutcuk.

Sisli aynasında durgun suların,

Kuş gibi görünüp geçer bulutcuk.

Eriyen düşüdür yorgun kumsalın

Ve ilk duasıdır yeşeren da1ın

Bahar denen gül koku1u masalın

Rengine bürünüp geçer bulutcuk.

Yapraktan bir gemi gibi yaklaşır,

Duruldukca pamuklaşır, aklaşır,

Islak eteğinde bir iklim taşır,

Gözlere sürünüp geçer bulutcuk.

Bulut bu1ut açan hevesin gibi,

Sihirli bir bohça, bir mevsim gibi,

Avuçlara döke döke nasibi,

Bir yağmura dönüp geçer bulutcuk.

GELİN SANKİ AY ÇİÇEĞİ

Güneşi bir kaynak sanmış,

Güneşi içiyor toprak.

Buğulu ufka uzanmış

Yeşil bir avuç her yaprak.

Bir yağmur susuzluğu var

Sıcak nefesinde bağın.

Çocuk uykusu bağışlar,

Gölgesi ufak çardağın.

Gülümsüyor su damlası,

Gelinciğin dudağında.

Köpük dolu ayran tası

Bir asmanın budağinda.

Ötüyor cır cır böceği,

Ulu cevizin dalında.

Gelin sanki ay çiçeği,

Salınıyor bağ yolunda,

Işık büklümü filizler,

Bir cennet örmüş asmalar.

Güle oynaşa üzüm yer,

Üzüm bakışlı yosmalar..

YAĞMUR DUASI

Uzansın avuçlar göklere doğru,

Sapsarı damarlı yapraklar gibi.

Ak bulutu er-geç döker yağmuru,

İnsaflıdır bu cennetin sahibi !

Sıyırsın damlalar gece yarısı,

Yeni bir dünyanın mor duvağını,

Hayal peteğinin yorgun arısı,

Düşlerde huzurun örsün ağını.

Eriyen sisidir çocuk gözlerin,

Kiraz dallarında salkımlaşan çiğ.

Gökler , gün ortası, özlü ve serin

Bir arzuyla dordursun gelinciği.

Uzansın avuçlar göklere doğru,

Sapsarı damarlı yapraklar gibi,

Ak bulutu er-geç döker yağmuru,

İnsaflıdır bu cennetin sahibi !.

İNCECİK ZARINDAN SOYDUK BAHARI

Eriyen bir beyaz yol çize çize,

Leylekler getirdi baharı bize.

Renk geldi dudağa, saza; benize,

İncecik zarından soyduk baharı,

Öpüp başımıza koyduk baharı.

Eteğinde döndük birer çocuğa,

Koyulduk gü1 renkli bir yolculuğa,

Turnalara selam, yağmura dua,

Pembe ufkumuza astık baharı,

Kokup bağrımıza bastık baharı.

Gözlerde güneşin izi yeşerir,

Yeşilden tüten sır yeşilde erir;

Bir sabah ufuktan selamlar fecir ,

Issız dünyamıza dolan baharı.

Dallara misafir olan baharı.

Toprak cennetini açar güneşe,

Yaprağın selamı uçar güneşe,

Bizimsin artık sen, ey sonsuz neşe,

Bir Nisan yağmuru çizer baharı,

Dala çiçek çiçek dizer baharı.

Mayıs sabahının altın imbiği,

Emzirir yeşili ve güzelliği,

Bahar, renkli, taze, rahat ve iyi,

Bulut damla damla saçar baharı,

Toprak kapı kapı açar baharı.

Baharda her insan poyraz gibi hür ,

Biraz deli, biraz aşık görünür,

Şükür Tanrım, Tanrım sana bin şükür,

İncecik zarından soyduk baharı,

Öpüp başımıza koyduk baharı..

İĞDE ÇİÇEĞİ

Ekini okşayan seher yelinin

Eli gibi kokar iğde çiçeği.

Yeşiller giyinmiş taze gelinin

Teli gibi kokar iğde çiçeği.

Aydınlık koynundan ıtır süzülür,

Pınar türküleşir , gönül üzülür;

Yazmasız zilüfler gibi çözülür,

Işık olup akar iğde çiçeği.

Rengini içtiği ayla konuşur,

Eğildiği serin çayla konuşur ,

Kokusunda ova, yayla konuşur;

Yıldızlara bakar iğde çiçeği.

İğdelik ıslak bir sise bürünür,

Her şey güzel, temiz, yorgun görünür ,

Gözlere kokulu düşler sürünür,

Hasret gibi yakar iğde çiçeği.

Neden bilmem halim yaman bu ilde,

Çimen sarı, bulut duman bu ilde,

Yarimin verdiği pembe mendilde

Ilık nefesin var iğde çiçeği,.