Bir mektup getirmiş komşusu: – Ah Hocam! Okur musun bana şunu? Bakmış, eski türkçe, kargacık-burgacık bir yazı… Evirmiş çevirmiş , okuyamamış Hoca! Komşusu: – Yazıklar olsun! Başındaki koskoca Kavuktan utan! (Diye,...
Hoca gel! Hoca git! Hoca gerdeğe gir! Bari taze ve yüzüne bakılır olsaydı gelin! Nerdee! Dostları Hoca’yı önce gerdeğe itmiş Sonra da teselli etmiş: Kimi (gerçekçi): – Hoca be! Oldu bir...
Hoca’nın karısının mahallede, Sürtüğe çıkmış adı. (Hanım hanımcık oturmak varken evde, Fellikfellik dolaşacak ne vardı? ) – Adamcağıza, Allah sabır versin! Dediler , Dediler ve yetiştirmekte de gecikmediler : – Yahu...
Eve biraz keyifsiz dönmüştü Hoca. Dökülüyordu yorgunluktan . Ortalığın, pisliğine, çarpıldı önce, Karısının ( evlere şenlik) suratını da görünce , Dayanamadı: – Hayrola, gülmez sultan? Yine suratından düşen bin parça! Zaten...
– Gerçi biraz var Ama olsun! Başka şeye benzemez ki un! Diyerek değirmene buğday götürür . Beklerken beklerken şeytana uyar , Bir yolunu bularak, (Sıradaki buğday çuvallarından birer avuç alarak) Başlar...
Kapı karşısı komşusunda akşama ziyafet var . – Her halde unutmaz çağırırlar! Eşek değil ya bu adamlar! Diyerek davet beklemiş bütün gün Hoca. Ama gelen giden olmaymca, Başının çaresine bakmaya karar...
Bir gün, erkenden oğlu ile pazara inmiş. Oğlu önde, eşekte; Hoca, arkada yayan. Yaklaşan biri: – Hey gidi zamane gençleri! Gel de bu saygısızlığa dayan! Şuna bak! Kendisi eşeğe binmiş, Babası...
Bir Farsça yazmadır, okumadır, gidiyor. Bilen, bilmeyenle alay ediyor . Ozan, Türkçe dururken, Farsça yazıyor şiirini. Bir gün bir toplantıda, Hoca: – İstediğin Farsça şiir değil mi? Ölçüsü ve uyağı yerli...
Gönlünden kopar , bir tavşan getirir , Köylünün biri Hoca ‘ya. İkramda bulunur Hoca da, Elinden geldiği kadar . Yedirir , içirir adamı , köyüne uğurlar . Hafta geçmeden aradan Köylü...
Kaçıncı kayboluşu bu karakaçanın, Yine kaybolmuştu ve arıyordu, Yine acısı içine çökmüştü Hoca’nm. Ama, nedense bu sefer, Hem arıyor, hem de türkü çağırıyordu. – Deli mi oldun sen yahu? Özel bir...