YOL TÖRESİ (C) YİĞİTBAŞI-USTA-YOL KARDEŞLEĞİ VE ADAY

-C-

Adayla beraber, Peygamber Muhammed Mustafa,

Şah Merdan Hazreti Ali

Ve Pir Evranı Veli

Aşkına, halvet bir yerde, iki rekat hacet

Namazı kılan emektar usta tarafından (35)

Beşe katlanır önce, değişmez beşe,

Beş vakit namaza ve önce (Bir) liğine

Allah’ın, Sonra meleklerine, beş büyük Peygamber’e (36), kitaplarına

Ve Kıyamet Günü’ne işaret!

Sevgi, acıma, bağışlama, cömertlik ve fedakarlık

Beş ana koluna faziletin ve yine,

Rabbin beş sevgili kuluna:

Hazreti Muhammed Fatma, Ali ve

İki şehit Hasanla Hüseyin’e işaret!

Üç kat dürülür sonra eninden yana,

Şeriat, Tarikat ve Hakikat ve de

(Doğma; yaşama ve can dönümüne) işaret! (37)

İçine bükülür, dört köşesi de üstteki katın,

Hava, su, toprak ve ateşe, (Dört Pir’e) (Dört Tekbir’e) ve

Diğer kutsal dörtlerin tümüne işaret! (38)

Yani diyeceğim, önceden dürülmüş

İki renk, yollu pamuk bir peştemalla (39)

Bir Taş (Anlamı)

Gayretinle altina dönüşebilir ama,

Başına da düşebilir ve yanar canın! (40)

Biraz Toprak

(Herşeyin başlangıcı herşeyin sonu! (41)

Unutma sonunda toprağa dönecek,

Dönüşecek olduğunu!)

Bir Terazi:

(Dengeli, doğru ve adil olmalı daima!) (42)

Ve Rum Gazilerini simgeleyen bir de pala, (43)

Ayrıca şed kuşanacak kalfamn, göz nuru el hüneri,

Ustalığını kanıtlayan (iş)lerden biri

Getirilip önüne konduktan sonra Ahi Baba’nın,

Üç kez vurulur kapı, üç kez.

Duymazlıktan gelince Ahi Baba, üç kez daha vurulur!

Sonunda gönlü olur

—Destuuur!

Ve görünür (yek yek edep)

Tek adım tek adım ilerliyerek,

Sağ başta (Usta} Yiğitbaşı sol başta, önde,

(Her ikisinin de elleri göbeklerinin üzerinde

Onların iki adım gerisinden de

(Ellerinde Usta taratından Orta Sandığ’na yapılan

Şükür Payı bağış ve

Adayın hediye çıkınları olan)

İki (Yol Kardeşi) ile şed kuşanacak kalfa çömez (44)

YOL TÖRESİ (B) (HU)

-B-

Kelime-i Tevhit, ismi Celal, Hay, Hak,

Kayyum; Malik, Kahhar, Settar ve Vedat

Gibi doksandokiuz kutsal isimden üçüncüsüne

işaret,

Hazreti Ali’nin (Allah) lafzıyle bir tuttuğu

Zikir ismi,lsmi Azamdır Hu (26) (27)

— Varmaklığımız yol için durmaklığımız yol için,

Yol Çin, tüm söyleyip sormaklığımız.

Öncelikle, Peygamberlerin ulusu ve sonuncusu,

(Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem)

Efendimiz Hazreti Muhammed Mustata

Ve (Sahib Fütüvvet) ondört peygamber aşkına! (28)

Eh"i Beyt’le (29) (çıhar yar-ı ba safa)

İlk ulu Halifeler aşkına! (30)

Ve illa, dört Muhammed, dört Ali,

İki Hasan-Hüseyin, Musa ve Cafer (31 )

Ve Üçler, Yediler, Kırklar, Üçyüzler

Yani, Gizli Erenler aşkına

Başta, Selman-ı Farisi, onyedi (Kemer Bestegan), (33)

Otuzüçbin sahabe, dörtyüzkırkdört bin veli,

Yetmişiki şehit Kerbela eri,

Ve gelmiş-geçmiş Türkistan, Bedehşan ve Horasan

Uluları, Pirler, aşkına!

Anadolu Gazileri, Anadolu Bacıları Anadolu

Abdalları ve Anadolu Ahileri, (34)

Yani cümle Rum Diyarı erenleri,

Evliya, aşık ve dervişleri aşkına.

Ve özellikle, ocak uğuru,

Şed mübarekliği ve Allah rizası için

(Hu) çekelim, (Hu)..

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (VIII) YOL TÖRESİ (A) TUZLU SU – ŞERBET

VIII

YOL TÖRESİ

”Bu tatlı su, şu da acı, tuzlu su”

(Furkaan Süresi, Ayet 53) (16)

-A-

TUZLU SU-ŞERBET

Ortaya, hayat buluşa, hareket

Ve berekete işaret su

Dolu, toprak bir çanakla bir tuz kutusu

Konur

Ya bir cönk, ya

Bir Hadisi Şerif’le açıklaması,

Kısası Enbiya,

Ya da Kuran-ı Kerim Okunur

(Yola Girme) veya (Şed Kuşanma) törenlerinde (17)

Bir yer düşünün, çepeçevre sedir,

Ortada, yeterli sayıda, üç sıra minder,

Yüksek tavanlı geniş, aydınlık bir yer

Sağ dizini indirip sol dizlni kaldırarak

(Ahi Baba), (18)

Üç katlı, büyük ve kaba

Özel yün minderinde

Bir ara oturum değiştirir.

Okuma devam eder

Ve ikinci duraklamada,

(Sağ Çavuş) testiyi, (Sol Çavuş) da (19)

(Çarup Çekmek) için süpürgeyi kapıp gelir

(20) Yiğitbaşı su serper ve seccadesinin eteğini

Süpürür gibi yaparak

Ahi Baba’mn,

(Ve bir elif çekercesine yürür gibi yaparak)

Okumanın bittiğini, erkan

Ve hak dileme zamanının geldiğini bildirir (21)

Ardından da yüzü suyu hürmetine

Al-i Aba’nın, (22)

Özenle yakıp uyandırarak

Beş fitilli kandili (23) ve yine,

Başı hizasına kaldlrarak içine

”,– Hayatin tadı tuzu, derdi, sefası!

Bu Şeriattır ,

Bu Tarikat,

Bu da Hakikat!” (24)

Üç deta da üç tutam tuz attığı toprak tası:

”— Esselamü Aleyküm ya piran!

Ya ehl-ül fütüvve ve rahmetullahi

Ve berekatihi Seyyid-i Sadat

Şeyh ve Nakib-i fütüvvedderan

Ve muhibban-ı Hanedan!”

Selam olsun sizlere,

Selam olsun, selam! Diye, seslenir üç kere.

Ahi Baba da: –Se!am, rahmet ve

Bereketi üzerine olsun Allah’ın!der

Ve tören yoluna girer

Sorar Ahi Baba:

— Dargınlar barıştı mı , dargınlar?

— Barıştı!

— Helallık alınıp verildi mi?

— Verildi!

Tuzlu su kabını dolaştırır sonra

Yönetici Yiğitbaşı,

Ahi Baba’dan başlayarak.

Kımız içilirmiş bir zamanlar; (25)

Dokuz post , dokuz mum, üç basamak,

Kara Kazan, Kırkbudak Şamdan,

Tahta Kılıç ve Gök Bayrak

Gibi, eski, çok eski günlerden,

Şamanlıktan kalmadır (Teke Sunmak)!

— Safayı Hüseyin aşkına!

Gezinir artık toprak tas, bir süre, dudak dudak.

Seslenir bitince :

— Şeyhim! Yola girmek isteyenler var!

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (VII) YARAN SOHBETİ

Bazı sohbetler ilaç gibi, bazılan

gıda gibi; bazılan mikrop, bazıları

da zehirgibidir.”

Kuşeyri Risalesi (MS986-1072)

Akşam ezanından sonra

Ve çok defa bir cuma günü,

Genç, yaşlı, kıdemli, yeni,

Sökün eder peşpeşe yaran (15)

Gelen, orta yere varınca durur,

Selam verip, selam alır

Sol göğsüne bastırarak sağ elini

Ve yaş sırasına göre,

Sedir veya bir mindere

İlişince diz üstü çökerek,

Kuraldır, Çavuş tarafından

Sigara tutulur hemen, kahve ikram olunur.

Sigaralar, kuraldlr yine,

Kibrit veya başka bir sigarayla değil,

Küçük el mangalile yakılır

Dolaştırılan

Bakılmaz yaşlısına, gencine,

(Hem saygı işareti, hem bir çeşit tedbir olsa gerek,

Fincanlar yere, sigaralar tablaya bırakılır)

Her gelen için ayağa kalkılır.

Konuklar seyrelinceye kadar

Peşrevden peşreve geçer çalgıcılar

Bu arada asla konuşulmaz

Belirli süre dolar dolmaz,

Ünler Yaran Kahyası:

— Başağa, tamam olmuştur yaran!

Yani, tekmil verir.

Ve herkes kahvesini içtikten sonra gelen

Yaran için artık tören yapılmaz.

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (VI) SUSMAKTIR HİKMETİN İLK BELİRTİSİ

İlahi, beni dirliğimde miskin eyle

Ölürken de miskin öldür!”

Hz Muhammet (Burgaazi)

— Allahtan korkar mısın, korkar mısın Allahtan?

Sus, birşey söyleme

(Hayır), dersen küfür zira, (Evel) dersen yalan!

Sözünden dönmez şımartmadan över

Ve istenmeden verir fütüvvet ehlinden olan.

Daha hayırlıdır eli açık bir haydut,

Uğursuz ve cimri bir hafızdan!

Eli boş dönmez ecel, gelince kapına

İyi hazırlan!

Ne demiş Ma’ruf el-Kerhi:

— Bir yoksula verin gömleğimi ölünce,

Nasıl gelmişsem öyle ayrılmak istoyorum dünyadan!(14)

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (V) KENDİ KENDİNİ BİRLEMEK

(Fütüvvet, kişinin bütün dileğini

ulu Tanrı’ya hasretmesi ve Tanrı

ile, Tanrı için, Tanrıya yönelmesidir)

Hüseyin ibn ül Mansür ül Hallaç el Beyzavi (12)

Ne çizgi noktasız olabilir,

Ne de nokta ayrı düşünülebilir çizgiden.

”- Bir bedene girmiş iki ruhuz biz,

Seven de ben, sevilen de ben!"

Gizli değildir Hak! Öyle sanmaları

Perde arkasında kalıp O’nu göremediklerinden!

Sormuşlar taşlanırken ”- Tasavvuf nedir ya Hallaç?"

(Hallaç Yan" yüce slrları lif Iif didik didik eden.)

İdam sehpasına, satır ve çivilere şöyle bir bakmış

Ve gülmeğe başlamış (ağladığı da söylenir gülerken):

“– Şu anda gördüğün şeydir en basit mertebesi ”

Demiş ve ellerine ayaklarını kesmişler peşinden

“–Ya en yüksek mertebesi?"

“– Onu da görürsün yarına kadar beklersen!”

Dili kesilmiş, boynu vurulmuş ve ertesi gün,

Yakılıp rüzgara savrulmuş külleri

Dicle’ye bakan bir caminin minaresinden

Son sözü:”

— Kendi kendini birlemektir (Vahid) e yeten!" (13)

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (IV) NEFSİNİ DİRİLTİNCEYE KADAR ÖLDÜR

”Nefislerinizi terkederek girin buraya!

Diye yazar Tövbe Kapısı’nda”

Sana zarar veremez

İyi tanıyorsan nefsini, hakkında söylenenler.

(Elindekiyle övünmek, kaybedince dövünmek

Ve dört köşe olmak methedilince"

İbrahim bin Ethem "’-Kul kısmı," önce

Bu üç perdeyi yırtmalı!” der (10)

Yoksa, (Yakin) e eremez! (11).

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (III) HALK İÇİN, HALKTAN YANA

Perverisiz (terbiyesiz) adem, taş yemişi

Ve dağ canavarları gibidir”

Burgaazi

Yedi adı vardır şeddin,

Yerden, gökten alınmış yedi adı;

Yedi de şart tılsım ve muradı;

Ve yedi bağlaması ayrıca,

Yedi çözüp açması

Şu yedi sıkıntıya katlanmadan olmaz

Nimet kapısını kapatıp zahmet kapısını,

Böbürlenme kapısını kapatıp boyun eğme

Kapısım açmadan kul kısmı..

Hele fütüvet eri bir yiğit, yiğitin hası..

Rahat kapısını kapatıp gayret kapısını,

Uyku, kapısını kapatıp uyanıklık kapısını ve de

Zenginlik kapısını kapatıp şükür kapısını açmadan..

Hak ve rahmet kapısını,

Halk için, halktan yana

Açmadan kul kısmı

Sırt çevirmeden yani dünya ve şeytana

Kul kısmı, gözü doymazlık kapısını kapatip

Hazırlık kapısını açmadan ölüme

Pişmiş sayılmaz!

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (II) İNSAN BİR ŞEHİR GİBİDİR

Nagihan ol şara vardım

Anı ben yapılır gördüm

Ben dahi bile yapıldım

Taş ve toprak arasında”

Ahi Sultan Hacı Bayram-ı Veli

Korkusuz vefa, makbul güleryüz, övgüsüz cömertlik istemenin verdiği utancı yoketmek yani!

Arif’in biri buyurup söylemiş ya hani :

— Ne ve nasıl olursa şartlar ve ortam,

Halkı, herhalde mazur ve tam

Ve herhalde, kendini

Kusurlu ve eksik görmek,

Görebilmektir marifet

— Düşmanın da olsa iyilik et.

Kendisi muhtaçken başkasına

Birşeyler verebilmektir marifet!

—insan bir şehir gibidir,

(Der Aşık Paşa),

Üç kapılı bir şehir! (9)

Gözü, görmediğini, hatta gördüğünü

Kulağı, duymadığını, hatta duyduğunu söylemekten

Boş ve kem sözden dili

Ve de haram yemekten

Harama uçkur çözmekten beli

Eli halkı incitmekten…

Yani, üç kapısı da bağlı bir şehir!

HALK HAKTIR veya YOL TÖRESİ (I) DENİZLİ ÇARŞISI

I

DENİZLİ ÇARŞISI

"Sema ehlinin gönlü diri

Teni ölmüş ola"

Yahya- Burgaazi (XIII yüzyıl)

Denizli çarşısından geçerken İbni Battuta,

Atlarlmn yularlarına sarıllr (usta-çırak)

Birsürü adam

Dükkanlarından fır1ayarak!

Korkar Battuta önce, kavga var sanır.

Oysa bunlar, onu paylaşamıyan (fityan),yani (feta)

Ahi Sinan’la Ahi Duman ve arkadaşlarıdır

Kur’a çekilir ve Gezgin, o akşam

Sinan takımının tekkesinde ağırlanır.

Yıkanarak yiyilip içildikten sonra

Kuranı Kerim okunur, ardından da

Sema ve raks başlar çokluk.

En az üçgündür Ahilerde konukluk.